1 Ağustos 2014 Cuma

Boris Spassky, Yetenekli, Tembel ve Centilmen Şampiyon




1970 yılındaki satranç kaynaklarında Boris Spassky'nin gelmiş geçmiş en kuvvetli şampiyon olduğuna dair yazılar vardı. Şimdi ise satranççılara sorsanız onun isminin genelde Fischer - Spassky maçından bilirler ve bu maçta kötü bir şekilde kaybeden taraftır. Spassky'nin Fischer'in yanında önemi olmadığı düşünülür.

Günümüzde de son şampiyon Carlsen'in en büyük olduğu düşünülüyor. En yüksek elo rekoru elinde ama kesin bir yargıya varmak için çok erken. Bir Çinli diplomata Fransız İhtilali konusunda ne düşündüğü sorulmuş. Binlerce yıllık bir medeniyetin temsilcisi "Henüz kesin bir yargıya varmak için çok erken" demiş. Peki yıllar sonra objektif olarak Spassky hakkında neler söylenebilir.

Boris Spassky hiç bir Şampiyonun yapamadığı birşeyi başarmıştır. 1966 yılında Petrosian ile Dünya Şampiyonluğu maçı yapar ama kaybeder. Günümüzdeki gibi Dünya Şampiyonun karşısına çıkabilmek 1-2 turnuvalık bir süreç değildi. Önce kendi ülkenizde şampiyonada oynardınız. Sonra Zonal ve sonra İnterzolan Turnuvası gelirdi. Bu turnuvada ilk sekize kalanlar eleme usulü oynarlardı. Çeyrek final, yarı final ve final maçından sonra Dünya Şampiyonunun karşısına çıkabilirdiniz. İnanılmaz gerilimli 3 seneden sonra tepede bekleyen en güçlüyle oynardınız. İşte bu süreçte sona gelen Spassky, Petrosian karşısında başarılı olamadı. Buna rağmen yılmadı ve bu süreci tekrar yaşarak tekrar Petrosian'ın karşısına çıktı ve bu sefer yenerek Dünya Şampiyonu olmayı başardı. İşte bunu Spassky'den başka başarabilen oyuncu yok.

Spassky doğal bir yetenekti ve doğal yeteneklerin sahip olduğu başka bir özelliğe de sahipti; tembellik. Elbette satrançta çalışmadan bir yere gelemezsiniz ama günde 8 saat çalışan Korchnoy ike mukayese ettiğinizde Spassky kesinlikle tembel sayılırdı.

Onun bir başka özelliği hırslı bir oyuncu olmamasıydı. Elbette tamamen hırssız, hedefsiz bir insandan bahsetmiyoruz ama Dünya Şampiyonları arasında bu şekilde kabul edilebilir.

Centilmen ve rahat düşkünü birisiydi. Fischer - Spassky maçında eğer istese maçı hükmen kazanabilirdi. Fischer kaprisleriyle kuralları ihlal etmişti ve Spassky maçı kazandım diye masadan kalksa itiraz edilemezdi ama o devam etti ve kaybetti.

Fischer son 3 yılını çılgın gibi Spassky ile yapacağı maça hazırlanmaya harcarken Spassky bol bol tenis oynuyordu. Bir gün karşısına genç Karpov'u antrenman maçı yapması için getirirler. Bir oyunu kazanır ötekisini ise zar zor berabere yapar. Yani iyi bir antrenman oyuncusu bulmuştur ama buna rağmen bu kadar yeter diyerek devamını oynamaz.

Aşağıda Spassky'nin çılgın bir kale fedalı oyununu göreceksiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder